22 Mayıs 2025 Perşembe

Polyglot

Yazı gibi dillere de hep merakım oldu. Bu aralar şunu düşünüyorum sık sık, gün içinde 5-6 dilde bir şeyler okuyorum, en az 3 farklı dilde konuşuyorum, bazı şeyleri hangi dilde okuduğum karışıyor ve bu yüzden bazen bana varılması gereken mutlak bir anlam varmış, dil sadece bir araçmış gibi geliyor. Dilin doğru kullanımı üstüne çok düşünüyoruz ama yeni çıkan çeviri araçlarıyla bunun bir önemi kalacak mı? Emojilerle hiyerogliflerle aktarılması gereken tek bir anlam mı kalacak? Aracın kullanımı bu kadar kolaylaşınca dil üstüne düşünceler ne olacak? Yapay zekanın parlattığı, kaybolmayacak alanlardan biri felsefe bence. Yeni Wittgenstein'lara ihtiyaç var, hayat tarzımız tamamen dil üzerinden kökünden değişmek üzere. Anlam nerede ve dil bunun neresinde? Diller arası sürekli geçiş dilin önemini yok ediyor, anlama varmaya çalışırken detaylarda kaybolmak. Almanca ve Fransızcanın kuralları benzer ama çok kafa karıştırıcı. Fransızcada mesela çiçek beyazdır deyince, la fleur est blanche, burda beyaz da feminin'e dönüştü, blanc değil blanche oldu. Almancada cümle yapısı aynı Die Blume ist weiss, ama weiss feminin'e dönüşmedi. Bunlar fonetik kurallar oluyor çoğu zaman, anlama ne etki ediyor? Ya da yapay zekaya Die Blume ist weisse yazsak da anlayacak, anlıyor. Yabancı dil öğrenmenin en büyük şartlarından biri anadilini iyi bilmektir, belki bu yeni teknolojiler kendi anadilimizin en ufak kurallarını bile öğrenip içselleştirmeye yarayacak. Buraya Mallarmé'nin şiirindeki boşluklar ve anlam üzerine düşünürken geldim. Kafamda döneceğine buraya yazayım, sonra araştırırım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder